İletişim çağının getirdiği değişikliklerle birlikte globalleşen bir pazar ve rekabet koşullarında çalışmaktayız.15 yıl öncesindeki iş koşulları ile şu anki durum karşılaştırıldığında radikal bir değişimin yaşandığı görülmektedir. Artık daha önce bilinmeyen potansiyel müşterilere erişelebilmekte veya hiç duyulmayan rakiplerle rekabet edilebilmektedir. Günümüzde ve gelecekte firmaların sürdürülebilirliğini ve büyümesini sağlamak için değişim büyük öneme sahiptir.
Peki bu değişim nasıl ve nereye doğru olmalıdır?
Zaman;
İş dünyası için artık zaman faktörü gittikçe anlamını yitirmektedir. Herhangi bir zamanda herhangi bir bilgiye veya kişilere ulaşabilmekte - gelişmiş lojistik sistemleri ile ihtiyacımız olan ürünleri en kısa sürede temin edilmektedir. Bunun bilincinde olan müşteriler hemen hemen her sektörde isteklerinin en kısa sürede yerine getirilmesini talep etmektedir. Dolayısıyla bir işin teslim edilmesi zamanı artık kuruluşlar tarafından değil müşteriler tarafından belirlenmektedir. Bu bağlamda müşterilerine en kısa zamanda cevap verebilen kuruluşlar bir adım öne geçmektedir.
Ağ;
İletişim çağında bilgi miktarı zamana karşı katlanarak artmaktadır. Artık sorun bilgiye ulaşmaktan ziyade, muazzam bir bilgi birikiminin içinden işe yarayan bilgiye erişmektir. Bunu sağlayabilmenin tek yöntemi ise kuruluş için gerekli olan bilgilerin bulunduğu ağların içinde yer almak ve kuruluşun kendi bilgi ağının içindeki bilgileri kullanılabilir hale getirmektir. Doğru “iş ağlarında” yer alan kuruluşlar gerekli olan bilgilere daha kolay erişe bilmeleriyle birlikte “zaman” ile ilgili gerekliliklerede daha kolay cevap verebilmektedir.
Esneklik;
Pazar ihtiyaçları veya talepleri günümüzde daha süratli gelişmektedir - ürünler daha da süratli. Buna göre müşteriler ve bunların talepleri de sürekli değişmektedir. Sürekli değişen müşteri ihtiyaçlarını en kısa zamanda karşılamak için organizasyonun kendisi ve iş süreçleri esnek olması gerekmektedir. Esnekliği “düzensizlik” anlayışından çıkarıp, kontrollü bir şekilde uygulayan kuruluşlar zaman kısıtlarını aşmakta ve iş ağları içinde lider konuma geçmektedir.
Piri Group, bu üç temel faktörün birleşimini ve kuruluşun yönetimine yansıtılmasını “Gerçek Zamanlı Yönetim” olarak adlandırmaktadır.
Gerçek Zamanlı Yönetim anlayışı ve prensipleri kuruluşların kendi akvaryumlarından çıkarılarak, belki önce denizlerde ama nihai olarak okyanuslarda hareket ve rekabet etmelerini sağlamaktadır.
Piri Group, kuruluşların Gerçek Zamanlı Yönetim anlayışını benimsemeleri ve prensiplerini uygulamaları için organizasyonların ve süreçlerinin yeniden yapılandırılmalarına ve bunları destekleyecek teknolojilerin seçilmesine ve yerleştirilmelerine destek vermektedir.
